tag:blogger.com,1999:blog-6281855245042388112024-02-20T12:48:37.585-08:00FirtinaisigikitaplariAnonymoushttp://www.blogger.com/profile/18239586730423845779noreply@blogger.comBlogger13125tag:blogger.com,1999:blog-628185524504238811.post-13158226054129546782016-07-13T07:13:00.004-07:002016-07-13T07:18:38.787-07:00<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<br /></div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/18239586730423845779noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-628185524504238811.post-959189841605575092016-07-13T07:13:00.003-07:002016-07-13T07:43:55.060-07:00Kitap Okumak (Herkesin okuma zevkine kimse karışamaz) :) 😄<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<br /></div>
Herkese Merhaba,
<blockquote></blockquote>Bugün, rahatsız olduğum bir konudan bahsedeceğim. Bookstagram hesaplarına dm'den ya da yorumlarda gelen "edebi kitap okumuyorsun" "bunlar boş kitap" gibi yazılardan hatta hakaretlerden ciddi anlamda sıkıldım. Bana şimdiye kadar boyle bır iki mesaj gelse de arkadaşlarımda görünce yazma gereği duydum.
<blockquote></blockquote>
Öncelikle Instagramda firtinaisigikitaplari adıyla bir hesabım var ve başlarda kişisel olan,bu hesabımda daha çok kitapla ilgili paylaşımlar yapınca, kitap hesabı olarak devam etme kararı almıştım.
Kütüphanem önceden de vardı elbette ve gittikçe bu hesabımla beraber büyüdü okumaya daha çok zaman ayırdım ve hesabımla birlikte okuma isteğim daha da arttı. Bunun için bu hesabı bookstagram olarak sürdürdürmekten memnunum.
<blockquote></blockquote>
Ben her türde kitap okurum. Hatta okuduğum tür zaman zaman değişir. Bir dönem tarihi romanlardan, bir dönem gerilim romanlarından daha çok okumuş olduğum zamanlar oldu. Dediğim gibi her türde okurum sadece bazı türlerde daha fazla kitap okuyorum. Zaten ard arda aynı türlerde okumak bazen sıkar beni. Misal aşk romanı da severim ve bu türü yazın okumak daha ideal gelir nedense.
<blockquote></blockquote>
Kimsenin okuduğu türü aşağılayamam. Her okunan kitabın edebi olması gerekmiyor çünkü. Ama nedense edebi tür dışında okunan kitapları zaman kaybı olarak nitelendiren hatta bunun için hakaret eden sözde kitapseverler var aramızda! Bir de insanlarda artık huy olmuş sanal alemde ona buna yorumlarda laf sokma çabası. Sanırım bunu yapınca rahatlıyorlar.
<blockquote></blockquote>
Bookstagram sayfalarından kimi takip edeceğinize kendiniz karar veriyorsunuz. Beğenmediğinizi ya da sizin tarzınıza uygun olmadığını düşünüyorsanız takibi bırakmanız yerinde olacaktır.
<blockquote></blockquote>
Bir kişinin kendi okuduğu tür dışındakileri okuyamamasını anlarım ama okuyana saygısı olmayana anlam veremiyorum. Bir kitaba boş demek için o kitabı okumuş olmak ve gerçekten edebi anlamda eleştiri yapabilecek yetiye de sahip olmak gerekir. Tüm bunları geçtim her kitabın kişiye kattığı şeyler vardır. Bazı kitapları okumazsanız çok şey kaybetmezsiniz bu doğru ama kitabı merak ediyorsan sen bu türde okumaktan keyif alıyorsan senin o iç huzuruna neden karışırlar anlayamıyorum.
<blockquote></blockquote>
Uslup her şeyden önemli. Ben bu tarz kitapları yararlı görmüyorum demek senın düşüncen olur ve kitabı okumazsın ,almazsın kendi tercihindir yani. Başkasına karışma hakkını nasıl kendilerinde görüyorlar?
<blockquote></blockquote>
Kitaplarında film ve müzik türlerinden farkı yok. Dinlediği müziği,izlediği filmi,okuduğu kitabı eleştirenler hep aynı bakış açısına sahip kişiler. Herkes tek düze değilki. Olmamalı da zaten. Senin hislerin hayata bakışın,merakın bambaşka olamaz mı? Hayır olamaz diyorsun ve karışma hakkına sahip oluyorsun böylece ve bunu dayatmaya çalışıyorsun. Hani hep özgürlükten bahsediyoruz ya her şeye karışılıyor diyoruz. Senin yaptığın ne peki benim okuma zevkime müdahale etme hakkını kendinde bulabiliyorsun?
<blockquote></blockquote>
Fantastik edebiyatı kabul etmeyen bir kesim var mesela. Okudun mu bu türde hayır. Ama konuşmaya gelince boş kitap. Nasıl bir hayal gücünün ürünü olduğunu sadece okuyanlar bilebilir. Bak ben sana kızmıyorum bu türü okumuyorsun diye sadece fantastik türde de seçkin kitaplar olduğunu bu türde okursan belki sevebileceğini hiç bu türde okumadığından,kitapsever için bir eksiklik olabileceğini söyleyebilirim.
İşte sen de öyle bir öneriyle yorumda bulunsan ortaya çıkan iletişim daha sağlıklı ve kitapsevere yakışır bir davranış olmaz mıydı?
<blockquote></blockquote>
Ama hayır illa hakaret edip,eleştireceksin! İşte bu durumda da sen o edebi eserleri okuyarak bu kitaplardan çok şey alman gerekirken boşa okumuşsun farkında değilsin. Kitap okumak seni olgunlaştıramamış umarım okudukça o olgunluğa erişirsin. Çünkü pek edebi kitap okumasa da bu olgunluğa erişen nice kitapsever var.
Kitap okumak, o an neye ihtiyacın varsa onu verir sana. Mesela huzur... ya da kitap okumak okuma hızını arttırır malum hepimiz neredeyse ömrümüzün yarısını sınavlarla boğuşarak geçiriyoruz. Hangi türde olursa olsun okumak, okuma hızınızı artırır. Yine kitap okumak bir şeyler yazarken ya da bir şeyler hakkında konuşurken karşı tarafa kendini daha net ifade edebilmene de katkı sağlar. Eh bu durumda niye edebi kitap diye tutturuyorsun? Bırakın isteyen istediği türde okusun, sevmediği zaman eleştirsin ama kalkıpta kitaplığıma,okuduğum türe,okuma zevkime, okuma geçmişimi bilmeden yorumda bulunmasın!
<blockquote></blockquote>
Söylenecek çok şey var elbette yazdıklarımda eksiklikler vardır. Bu düşünceler bana ait katılmadığınız noktalar olabilir.
<blockquote></blockquote>Vakit ayırıp okuduysanız teşekkürler😄
<blockquote></blockquote>
Sevgiyle kalın💕Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/18239586730423845779noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-628185524504238811.post-13228422062663892022016-06-16T08:51:00.000-07:002016-06-16T09:10:12.864-07:00Jonathan Stroud- Haykıran Merdiven- Kitap Yorumu<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<br /></div>
<a href="https://2.bp.blogspot.com/-eDkgAFRkEHs/V2LChqzaHzI/AAAAAAAAAa8/Nw9n16QRpTM7QzUa8GGBS3Eu6pw9H5VvQCKgB/s1600/image.jpeg" imageanchor="1" ><img border="0" src="https://2.bp.blogspot.com/-eDkgAFRkEHs/V2LChqzaHzI/AAAAAAAAAa8/Nw9n16QRpTM7QzUa8GGBS3Eu6pw9H5VvQCKgB/s320/image.jpeg" /></a>
<blockquote></blockquote>
<b>Yayın Tarihi: 2016-01-18
<blockquote></blockquote>
Sayfa Sayısı 400
<blockquote></blockquote>
Yayın evi: Akılçelen Kitaplar
<blockquote></blockquote></b>
<i>“Kadim kötülük, çözülmemiş gizemler, kudretli hayaletler ve kötülüğe teslim olmuş insanlar… Bu kitabı gecenin geç saatlerine dek elinizden bırakamayacağınıza hiç şüphe yok ama evin tüm ışıklarını açık tutmanızda da fayda var. Yaşadığımız dünyaya çok benzeyen ancak tüylerinizi ürpertecek kadar da farklı dünyalar yaratmak söz konusu olduğunda, Jonathan Stroud mükemmel işler çıkaran bir dâhi.”
Rick Riordan
Çok satan Olimposlular kitaplarının yazarı
Londra’da netameli bir problem yaşanıyor: Şehrin dört bir tarafında hayaletler ortaya çıkmaya başladı ve bunların tümü de iyi niyetli değiller. Bu hayaletleri görebilen -ve ortadan kaldırabilen- yegâne kişiler ise psişik güçleri olan gençler.
Gözüpek ve yetenekli bir genç olan Lucy Carlyle, Lockwood ve Ortakları isimli psişik araştırma şirketinin karizmatik lideri Anthony Lockwood ile işbirliği içerisinde. Onları tüyler ürpertici bir keşfe ve felaket bir sona sürükleyen bir soruşturmanın ardından, alaycı meslektaşları George’la birlikte İngiltere’nin en çok hayaleti barındıran evlerinden birinde yürütülecek araştırmaya katılmak zorunda kalıyorlar.
Lockwood ve ortaklarının Haykıran Merdiven ve Kırmızı Oda’da yaşanacakların ardından yeni günü görüp göremeyecekleri tam bir muamma. <b>(ARKA KAPAK YAZISI)</b></i>
<blockquote></blockquote>
<i>JONATHAN STROUD <b></b></i>
<blockquote></blockquote>
<b>Yazar ve kitapları hakkında hiç bir bilgim olmamasına rağmen, Semerkant Tılsımı kitabını alışveriş sitesinde görmüş ve yazarın o zamana kadar çıkmış olan tüm kitaplarını almıştım. Instagramda Bookstagramlar tarafından hiç bir paylaşım bulamamıştım. Tabi ki önsezime güvenmekle doğru kararı vermişim. Bartimaeus Serisine bayılmıştım.Yazar artık ne yazsa okurum. Haykıran Merdiveni de çok beğendim ama hala favori serim Bartimaeus Üçlemesidir.
<blockquote></blockquote></b>
<a href="https://2.bp.blogspot.com/-jMpDk12AJJE/V2LChg6bR1I/AAAAAAAAAbE/A3AKBlrM7Ts7mTuTh-cVFJ2KgiGkz4r-QCKgB/s1600/image.jpeg" imageanchor="1" ><img border="0" src="https://2.bp.blogspot.com/-jMpDk12AJJE/V2LChg6bR1I/AAAAAAAAAbE/A3AKBlrM7Ts7mTuTh-cVFJ2KgiGkz4r-QCKgB/s320/image.jpeg" /></a>
<blockquote></blockquote>
<b>Haykıran Merdiven kitabından biraz bahsedeyim. Öncelikle bir üçleme olduğunu söyleyeyim. İkinci kitabı Fısıldayan Kafatası yakın zamanda yine Akılçelen Yayınevinden çıktı.
<blockquote></blockquote>
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjw31mQyfJqz8LGvjD_BEnyJ2zss4uDu3oY6zfkSr9dZmGe0kB1iXzEZlOu9gncbmUH1K1K9MAiW02ZjmE27rhuillImv-pcjyzukeUnR6QnQFkuruqDhp8H7P-mnm23LcB5kwQpY9ITUY/s1600/cas.jpg" imageanchor="1" ><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjw31mQyfJqz8LGvjD_BEnyJ2zss4uDu3oY6zfkSr9dZmGe0kB1iXzEZlOu9gncbmUH1K1K9MAiW02ZjmE27rhuillImv-pcjyzukeUnR6QnQFkuruqDhp8H7P-mnm23LcB5kwQpY9ITUY/s320/cas.jpg" /></a>
Hayaletlerle ilgili olan kitabımızda öyle sevimli hayalet Casper'ın olduğunu falan düşünmeyin :D Ama okurken biri sevimli olur belki diye umut etmedim değil :D
<blockquote></blockquote>
Hayaletlerin varlığının herkesçe bilindiği bir dünyada, hayaletleri etkisiz hale getiren, yok eden ajanslar vardır.
Bu ajanslarda çalışanlar hep çocuk olsada, yetişkin kontrolünde çalışmaktadırlar. Yetişkinlerin zamanla duyularında azalma olduğu için,çocuklar bu iş için en iyileri. Lockwood, George ve Lucy hayaletlerin varlığını farklı duyularıyla algılayan, yetişkin kontrolünde olmayan Lockwood'a ait ajansta çalışan çocuklardır. Biri ölüm pırıltılarını görürken, bir diğeri hayaletlerin fısıltılarını, ölüm anında hissetiklerini algılamaktadır.
<blockquote></blockquote>
Hayalet vakalarının ne zaman olduğuyla ilgili bilgi verilmesi, kitabı daha fazla bir ilgiyle okumamı sağladı. Lucy'nin ağzından anlatılan hikayedeki karakterleri çok sevdim. Fazla doğal ve samimi karakterler. George daha çok araştırma anlamında Lockwood ve Lucy'e yardım ettiğinden, başta önemsiz bir karakter gibi görünmüştü gözüme. Ama hayalet avına gitmeden önce araştırma yapmanın önemli olduğunu görüyoruz. Sadece demir,zincir,tuz vb hayalet avı ekipmanlarının dışında bir de hayalet olan yerin tarihinide bilmeleri gerekiyor. Tabi Lockwood ve Lucy'nin sabırsız karakterler olduğunu söyleyeyim.
<blockquote></blockquote>
George,Lucy ve Lockwood bir yandan hayaletleri yok etmeye çalışırken, bir yandan da hayalet dokunuşuna maruz kalmamaya çalışıyorlar. İşleri gerçekten zor.
<blockquote></blockquote>
Hayaletler en azından gündüz görünmüyorlar diye düşünmeden edemedim. Düşünsenize hayaletler her yerde...
<blockquote></blockquote></b>
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgwZ38YPscrpZDgajHSzV413hWhMkZ9Y-SpQkEr3EC4PBrUdTRM9mdfOk1URT6IYwVb1sWtCNhQNrPWvhcciEy8oOWtEMd30Yp-Vbrb-_jrrdamN8aQt9rOgqPxfh-YIVyFeKxd11IYq9A/s1600/hayalet.jpg" imageanchor="1" ><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgwZ38YPscrpZDgajHSzV413hWhMkZ9Y-SpQkEr3EC4PBrUdTRM9mdfOk1URT6IYwVb1sWtCNhQNrPWvhcciEy8oOWtEMd30Yp-Vbrb-_jrrdamN8aQt9rOgqPxfh-YIVyFeKxd11IYq9A/s320/hayalet.jpg" /></a>
<blockquote></blockquote>
<b>H<b>ayaletleri bazı ekipmanlarla yok ediyorlar ama nasıl olduğunu kitabı okurken öğrenirsiniz.
<blockquote></blockquote>
Kitap çok akıcı. Anlatımı güzel hatta bazı yerlerde eğlenceli diyaloglarda var. </b> Serinin diğer kitaplarında anlatıcı değişir mi acaba diye düşünüyorum. Lockwood'un ağzından anlatılan bir kitap okumayı isterim.
<blockquote></blockquote>
Eğer bu seriyi okuduysanız ve beğendiyseniz, Yazarın diğer serisi Bartimaeus Üçlemesine de bir şans verin derim. Seveceksiniz.</b>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/18239586730423845779noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-628185524504238811.post-78689236121219330122016-06-12T12:05:00.002-07:002016-06-12T12:05:28.876-07:00Gerald Messadie - Martin Heidegger’le Aşk ve Suç Yaşamım - Kitap Yorumu<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjDl82sgWNdvq0T72UO-CCzYNcZo1H8Z8INmCHwrn0Wbq0v8pXck4Oluktg2p_o_mFpjjUUFvTYhI72t0fGsGgvGwpeT6xsQx8O28zyNZaaSNYTYTrHbqROQ_IqqrOZ5fd8hUZC8Rv_RuA/s1600/A%25C5%259EK.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjDl82sgWNdvq0T72UO-CCzYNcZo1H8Z8INmCHwrn0Wbq0v8pXck4Oluktg2p_o_mFpjjUUFvTYhI72t0fGsGgvGwpeT6xsQx8O28zyNZaaSNYTYTrHbqROQ_IqqrOZ5fd8hUZC8Rv_RuA/s320/A%25C5%259EK.jpg" /></a></div>
<b><blockquote></blockquote>
Yayın Tarihi: 2016-04-14
<blockquote></blockquote>
Sayfa Sayısı: 184
<blockquote></blockquote>
Cilt Tipi: Karton Kapak
<blockquote></blockquote>
Yayınevi: Destek Yayınları
</b>
<blockquote></blockquote></b>
<i>“Düşünüyorum da ben, Grethe, o anda, saat dokuza çeyrek kalaya doğru Fasonenstrasse’de üç odalı bir dairede, kelimelerin gücünün farkına vardım.”
Kendi halinde, ara sıra arkadaşlarıyla buluşan, o gecelerin sonunda sevişen, hayat pırıltısını kaybetmiş sıradan bir çift.
Bir akşam tesadüfler sonucu evlerine gelen ve kendini ünlü filozof Martin Heidegger olarak tanıtan bir misafir.
“Burada kalın” diyorlar. “Bu saatte otel bulmak zordur.”
Ve hayatları sonsuza kadar değişiyor.
Evin sahibesi Grethe bu sıra dışı hikâyeyi hapishanedeki bir hücreden anlatıyor. Neden orada? Suçu ne? Martin Heidegger’e ne oldu?
Kısa, öz cümleler. Çıkmaza girmeyen net düşünceler. Kadınlık meselelerinin ve cinselliğin enfes anlatımı.
Gerald Messadié’nin evlilik kurumu ile kişisel özgürlük arasındaki çatışmanın ürettiği ikilemler üzerine yazdığı en sert romanlardan biri olan “Martin Heidegger’le Aşk ve Suç Yaşamım” toplumsal dayatmalara bireysel başkaldırışın edebiyat yoluyla gerçekleştirildiği ilk ve en cesur eserlerdendir. (Tanıtım Bülteni)
<blockquote></blockquote></i>
<blockquote></blockquote>
<b>Kitabın ilk sayfalarından Grethe'nin hapisanede olduğunu ve hikayesini anlatmak istediğini öğreniyoruz. Böylece hikayenin en başına dönüyoruz.
<blockquote></blockquote>
Grethe evli bir kadındır ve sıradan bir hayatı vardır. Ta ki evlerine gelen misafir, Martin Heidegger'le tanışana kadar.
<blockquote></blockquote>
Ne oldu da Grethe hapisaneye düştü? diye bir merak sardı beni. Başta kocasını öldürdüğünü düşünmüştüm. Kitabın sonuna doğru neler olduğunu, neden hapisanede olduğunu öğreniyoruz.
<blockquote></blockquote>
Kitapta cinsellik ön planda. Tabi buna ek olarak hayata dair eleştirilerde söz konusu. Kitap Özgürlük kavramı üzerinde duruyor ve bunu yaparken de Grethe'nin o sıradan hayatının nasıl değiştiğine tanık oluyoruz. Bazı kararları beni ciddi anlamda şaşırtsa da, karakterlerin aykırı yaşamını okurken okuduklarım çok gerçekçi geldi. Sanırım bu tarz yaşamların olduğunu televizyon dizi ve filmlerinde izlemiş olduğum için.
Kitapta Almanca kelimeler görmek hoşuma gitti :)</b>
<blockquote></blockquote>
<blockquote></blockquote>
<b>Kitaptan Alıntılar</b>
<blockquote></blockquote>
<i>"...İNSANLAR NE KADAR PARALARI OLURSA BU SAÇMALIKLARI DAHA FAZLA TÜKETİYOR. DAHASI, HİÇBİR İHTİYAÇLARININ OLMADIĞI ŞEYLERİ ALMAK İÇİN BORÇLANAN İNSANLAR VAR."
<blockquote></blockquote>
"... iNSANLAR, ARTIK SADECE MAL İÇİN YAŞIYORLAR, ALMAYA VE SATMAYA ÖYLESİNE ALIŞIYORLAR Kİ KENDİLERİ MALA DÖNÜŞÜYOR. HER ŞEYİN FİYATINI BİLİYORLAR AMA HİÇBİR ŞEYİN DEĞERİNİ BİLMİYORLAR."</i>
<blockquote></blockquote>
"İNSANDA EN İLGİNÇ OLAN ŞEY, ONU HEP BAŞKA BİR ŞEY ARAMAYA YÖNELTEN ŞU DOYUMSUZLUĞU."
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/18239586730423845779noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-628185524504238811.post-70316658716332138582016-06-12T11:36:00.000-07:002016-06-12T11:37:12.074-07:00Clare Mackintosh - Artık Özgürsün - Kitap Yorumu<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://4.bp.blogspot.com/-jJDpy4HT1Ew/V12lzBIBipI/AAAAAAAAAXo/uNPXabmLoLEv1ZkICDRzwZ0nfBjtQS0mACKgB/s1600/image.jpeg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://4.bp.blogspot.com/-jJDpy4HT1Ew/V12lzBIBipI/AAAAAAAAAXo/uNPXabmLoLEv1ZkICDRzwZ0nfBjtQS0mACKgB/s320/image.jpeg" /></a></div>
<b>Yayın Tarihi: 2016-05-06
<blockquote></blockquote>
Sayfa Sayısı: 408
<blockquote></blockquote>
Cilt Tipi: Karton Kapak
<blockquote></blockquote>
Yayınevi: Altın Kitaplar</b>
<blockquote></blockquote>
<i><b>Çiğnenen bir kadının onuruysa… Susmak cinayet, alttan almak teslim olmaktır!</b> Jenna Gray'in korku, acı ve endişeyle dolu dünyası, beş yaşındaki bir çocuğun ölümüyle sonuçlanan trajik bir kazayla birlikte iyice altüst olmuştur. Artık hayatına devam edebilmesinin tek yolu, zor da olsa, yıkıntıların arasından kendine bir yol açıp her şeye silbaştan başlamaktır. Bir kâbus gibi üzerine çöken çaresizliği, kaçmaya sürükler onu. Galler sahilindeki yıkık dökük bir kır evine yerleşir. Burada yaşama yeniden tutunmaya çalışacak, yaralarını sarıp korkularının üstesinden gelmeye, hayatını sonsuza dek değiştiren o korkunç kasım akşamının etkisinden kurtulmaya çabalayacaktır. Fakat geçmişten kaçış yoktur. Suskunluğun ve korkunun sonuçları yıkıcı olacaktır…
“Sürpriz U dönüşüyle son derece sürükleyici, müthiş bir roman. Tek kelimeyle bayıldım ve bitmesini istemedim.” Peter James</i>
<blockquote></blockquote>
<b>TRAJİK BİR KAZA...
<blockquote></blockquote>
KAÇAMAYACAĞIN BİR GEÇMİŞ...
<blockquote></blockquote>
</b>
<b>İki kısımdan oluşan kitap, bir araba kazası ve bu kaza sonucunda oğlu ölen bir annenin üzüntüsüyle başlıyor. Çocuğa çarptıktan sonra kaçan sürücüyü bulmak için, dedektif Ray ve Kate araştırmalarını sürdürüyorlar.
<blockquote></blockquote>
Okumaya başladığımda konu itibariyle kısır döngü olduğunu düşünmüştüm. Çünkü her şey bir çıkmaz sokaktı ve konu nasıl gerilim romanına dönüşecek acaba diye düşünüyordum.
<blockquote></blockquote>
Dedektifler bir sonuca ulaşamayınca, Emniyet Müdürü Olivia Rippon(zeki ve sert bir kadın) dosyanın kapanması konusunda baskı yapmaktadır.
<blockquote></blockquote>
<i>"Fishponds'daki şu vur-kaç olayının dosyasını kapatmanızı istiyorum artık."
<blockquote></blockquote>
"Eğer birazcık daha zamanımız olsaydı..."
<blockquote></blockquote>
"Yeterince zamanınız vardı,"dedi Olivia. Tam tamına beş buçuk ay!"</i>
<blockquote></blockquote>
İlk bölümün sonunda bir şok yaşadım zaten. Ama İkinci bölümü okumaya başladığımda neler oluyor dedim ve ilk bölümün başını tekrar okudum. İkinci bölüm özellikle muhteşemdi.
<blockquote></blockquote>
Okurken size bir çok duyuguyu yaşatacak; üzüntü, öfke, heyecan...
<blockquote></blockquote>
Psikolojik gerilim sevenler özellikle kaçırmasın. Yazar, kriminal suçlar ve asayiş komutanlığı ve polis teşkilatında on iki yıl görev yapmış sanırım birazda bu yüzden başarılı bir roman ortaya çıkımış.
<blockquote></blockquote>
Kitapta tek eleştireceğim nokta ben olayları ve gelişmeleri okurken kısa bir zamanın geçmiş olabileceği izlenimi almıştım. Okuduklarım peşi sıra gerçekleşiyormuş gibiydi.Halbuki olayın ardından bir sene geçtiğini okuyunca üst bilgide tarihlerin yazması hoş olurdu diye düşündüm.</b>
<blockquote></blockquote>
Not: Kitabın arka kapağında Trendeki Kız ve Kayıp Kız'ı sevdiyseniz, bu romana bayılacaksınız yazıyor. Ben bu romanı çok sevdim fakat bahsettiği kitaplar elimde olsa da henüz okumadım. Yakın zamanda okumak dileğiyle. Okuyan varsa yorum bırakabilir. :) Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/18239586730423845779noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-628185524504238811.post-24799158129972378122016-06-12T10:54:00.000-07:002016-06-12T11:06:31.758-07:00Richelle Mead - Sessizler - Kitap Yorumu<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-msjWBnYyg4U/V12kIsx5hJI/AAAAAAAAAXI/L1ihK12zRqQLg99pCCQWlFAlEDkHywPSACKgB/s1600/image.jpeg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" src="https://1.bp.blogspot.com/-msjWBnYyg4U/V12kIsx5hJI/AAAAAAAAAXI/L1ihK12zRqQLg99pCCQWlFAlEDkHywPSACKgB/s320/image.jpeg" /></a></div>
<b>Yayın Tarihi 2016-05-02
<blockquote></blockquote>
Sayfa Sayısı: 306
<blockquote></blockquote>
Cilt Tipi: Karton Kapak
<blockquote></blockquote>
Yayınevi:Ephesus Yayınları
<blockquote></blockquote></b>
<i>“Son derece orijinal bir hikâye. Her parçası Fei’in güzelim krizantemleri gibi zarifçe işlenmiş. Sessizler, sadece bir ustanın ellerinden çıkabilecek nitelikte bir aşkı ve hayatı resmediyor. RichelleMead’in kusursuz anlatımı kimseyi şaşırtmamalı. Ancak bu hikâye kesinlikle herkesi şaşırtacak.”
Margaret Stohl, Icons’ın yazarı ve uluslararası çoksatar
Beautiful Creatures romanlarının ortak yazarı
“Titizlikle kurgulanmış hikâyesi, büyüleyici Doğu sihri ve zengin bir hayal gücünün ürünü olan dünyasıyla
heyecan verici bir roman.”
ALISON GOODMAN, Eon ve Eona’nın New York Times çoksatar yazarı</i> <i>(Tanıtım Bülteni)</i>
<blockquote></blockquote>
<blockquote></blockquote>
<b>SESSİZ BİR KÖYDE...
<blockquote></blockquote>
BİR KIZ, İLK DEFA BİR SES DUYUYOR...
<blockquote></blockquote>
VE İÇİNDE, HALKINI KORUMASINI SAĞLAYACAK BİR GÜÇ UYANIYOR...
<blockquote></blockquote></b>
<b>Fantastik bir kitap olsa da, son sayfalara kadar fantastik olayların gerçekleşmediğini belirteyim.
Kitabı ilk gördüğümde, böyle bir konusu olabileceğini tahmin etmemiştim. Evet kitabın adı Sessizler ama ne bileyim bir dağın zirvesinde yaşayan tüm köy halkının duyma yetilerini zamanla kaybetmiş olmaları ve görme yetilerinin de kaybolmaya başladığını okumak beni biraz şaşırttı.
<blockquote></blockquote>
Köyde yapılan işler: Ressamlık, Madencilik ve Dilencilik.
<blockquote></blockquote>
Ressamlık:Ressamlar yaşanan her şeyle ilgili kayıt tutuyorlar. Çıraklar tüm gün gözlemlerini yapıp sonrada gördüklerini resmediyorlar ve bu resmettikleri şeyleri köy meydanındaki platformda sergiliyorlar. Saygın bir konuma sahipler.
<blockquote></blockquote>
<i>"Görev yerlerinize gidin. Unutmayın, gözlem yapacaksınız. Hiçbir şeye karışmak, müdahale etmek yok."</i>
<blockquote></blockquote>
Madencilik: En ağır iş. Köye gıda gelmesi için metal çıkaran kişiler.
<blockquote></blockquote>
Dilencilik: Artık hiç bir iş yapamayacak halde olanlar.
<blockquote></blockquote>
Diğer köylere ulaşım yıllar önce geçitin kapanmasıyla son bulmuş.
Topraklar verimsiz ve başka köylere de ulaşım olmadığından Madencilerin çıkardığı metaller karşılığında çok az gıda gönderen ( sevk hattıyla) Sorumlu diye adlandırılan bir kişi var.
<blockquote></blockquote>
<i>Sorumlu şöyle yazmış: "Önerdiğiniz şey, her şeyden önce bunca yıldır size gösterdiğimiz cömertliğe karşı yapılmış bir saygısızlık. Ceza olarak önümüzdeki hafta boyunca tayın daha da azaltılacak. Belki böylece sistemin dengesini daha iyi anlarsınız."</i>
<blockquote></blockquote>
Ana Karakterimiz Fei bir ressamdır. Aynı zamanda kız kardeşi de bir ressam. Fei'nin işitme duyusu geri gelince bir şeyler değişmeye başlıyor. Dış dünya ile ilgili hiçbir bilgileri bulunmayan ve yıllardır süre gelen sisteme gözü kapalı inanan bir köy halkı için bazı şeyleri değiştirmeye çalışmak gerçekten zordur.
<blockquote></blockquote>
<i>"Belki bazı şeylerin değişmesinin vakti gelmiştir, dedi Li Wei"</i>
<blockquote></blockquote>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://4.bp.blogspot.com/-UNV050Z2_MM/V12kItROB4I/AAAAAAAAAXI/w8lUtH1Jwsg3NCFAULkSqMFlxomzbsBtACKgB/s1600/image.jpeg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://4.bp.blogspot.com/-UNV050Z2_MM/V12kItROB4I/AAAAAAAAAXI/w8lUtH1Jwsg3NCFAULkSqMFlxomzbsBtACKgB/s320/image.jpeg" /></a></div>
Kitabın farklı bir atmosferi var. Konunun işlenişini,kurgusunu sevdim.Fei'nin verdiği mücadele ve sonlara doğru o sessiz çığlıklar etkileyiciydi.Mistik ve efsanevi şelerin yer alması hoşuma gitti. Eğer fantastik ögeler olmasaydı da dram olarak da başarılı bir roman olabilirdi.</b>
<blockquote></blockquote>
<i>"Fei,dikkatli ol. Neler yapabileceklerini gördün. Kanla besleniyorlar."</i>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/18239586730423845779noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-628185524504238811.post-19286938527982266762016-06-12T07:35:00.002-07:002016-06-12T09:27:26.108-07:00Büşra TORAMAN- Zincirlenmiş Kalpler - Kitap Yorumu<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<br /></div>
<blockquote></blockquote>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://2.bp.blogspot.com/-qKQSaQN76FA/V11nYxrGqGI/AAAAAAAAANY/WxoCz6pUd_0hFDC4ZzIv6p52pRY94HnxgCKgB/s1600/image.jpeg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://2.bp.blogspot.com/-qKQSaQN76FA/V11nYxrGqGI/AAAAAAAAANY/WxoCz6pUd_0hFDC4ZzIv6p52pRY94HnxgCKgB/s320/image.jpeg" /></a></div>
<b>Orijinal Adı: Zincirlenmiş Kalpler</b>
<blockquote></blockquote>
<b>Seri: Amazon Efsanesi Üçlemesi</b>
<blockquote></blockquote>
<b>Yayın Tarihi:</strike>2015-06-10
<blockquote></blockquote>
<i>Sayfa Sayısı:</i>484
<blockquote></blockquote>
<i>Cilt Tipi:</i>Ciltli
<blockquote></blockquote>
<i>Yayınevi:</i>Ephesus Yayınları</b>
<blockquote></blockquote>
<i>
<blockquote></blockquote>
Cinayetler, yalanların ve hırsların arkasına saklanmıştır. Tıpkı bazen aşkta olduğu gibi. O yalanı yaşamak mı isterdiniz, yoksa kaybedeceğinizi bile bile gerçeği haykırmak mı? FBI Ajanı Gregg Reese sekiz yıl sonra, acı bir şekilde ayrıldığı evine geri dönüyordu.
<blockquote></blockquote>
Virginia Tech Üniversitesi’nde seri cinayetler işleniyordu. Dört erkek öğrenci öldürülmüştü ve katilin durmaya niyeti yoktu. Ortağı Kyle’la beraber Blacksburg’deki cinayetleri çözmeye gönderilmiş olan Gregg’in ilk görevi, üniversitede öğretmen rolüne bürünmekti. Ve bir kadın Gregg’e yardım etmeye gelir. Gizemli, yabani ve ilgi çekici bir kadın... Belanın kaçınılmaz olduğu bir kovalamaca ve bulmacanın içine düşen Gregg, doğruyu bulmak için gizemli kadının yardımını kabul etmeye karar verir. Yalanlarla örülmüş olan olayların arasında en az yalan olanı bulmaya çalışan Ajan Reese, çok geçmeden elinde olan doğruları da kaybetmeye başlar. Tüm bu yalanların içinde gerçek aşkı bulmak ve onu bulduğuna inanmak o kadar kolay mıydı sahiden? Peki ya amazonlara ve daha birçok doğaüstü yaratığa? Her AŞK kendi hapishanesini yaratır. Ya MAHKÛMU olursunuz, ya gardiyanı… (TANITIM BÜLTENİ)</i>
<blockquote></blockquote>
<b><blockquote></blockquote>
<blockquote></blockquote>
Amazon Efsanesi Üçlemesi'nin ilk kitabı Zincirlenmiş Kalpler, polisiye-fantastik türünde ve Amazonları içeren ilgi çekici bir kitap olmuş. Hem polisiye hem de fantastik türü bir arada okumamıştım o yüzden çok daha hoşuma gitti. İlk sayfadan itibaren merak içinde okudum. Son sayfasına kadar kime güveneceğinizi bilemediğiniz bir dolu karakter barındırıyor kitap. Yazarın dili,kitabın kurgsu gayet başarılıydı. Kitapta kime güveneceğinizi bilmemek,karakterlerden bazen nefret etmeme neden oldu.
<blockquote></blockquote>
Bir Üniversitenin Psikoloji bölümündeki erkek öğrenciler öldürülmeye başlayınca ajan Gregg üniversiteye olayı araştırmak için gelir ve üniversitede hoca olarak görevlendirilir. Olayı araştırsa da kimin yaptığını bir türlü bulamaz ve çıkmaz sokaktadır. Olaya dahil olup, yardım teklif eden Aleka'yla tanıştıktan sonra, Gregg'in hayatı bir anda değişir. Aleka ve Amazonlar'ın varlığıyla ilgili bir çok şey öğrenirken, kendi hayatıyla ilgili de bir çok şaşırtıcı gerçeği öğrenir. Hangileri doğru,hangileri yalan onu çözmek ajan Gregg'e düşüyor. İşte bu noktada da kitap güven,doğruluk gibi kavramlar üzerinde duruyor.
<blockquote></blockquote>
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiL1o27nQRCt9W49S8Z9rpGWAWxYM6Pieb9XzQIGcTgfzchyphenhyphenzwIhmIvWI864nU1-rGLyV28VJxveB2dRv3hmNT62XcJfPognTwJlFUV39veJOZdJ47wK0yYE024PVEU7KWT6HDXcGk7la0/s1600/indir.png" imageanchor="1" ><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiL1o27nQRCt9W49S8Z9rpGWAWxYM6Pieb9XzQIGcTgfzchyphenhyphenzwIhmIvWI864nU1-rGLyV28VJxveB2dRv3hmNT62XcJfPognTwJlFUV39veJOZdJ47wK0yYE024PVEU7KWT6HDXcGk7la0/s320/indir.png" /></a><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjjpvlOdsskGQGfeGrhFojT35qI36EAQVlh7u34PBY2BT38Z2oiI0D1Fm8SlGqpy_-AKyN0obQPSW7PVaLYD1vKgKxGbe15yuVbcFkSVnj0Ds5A53ZP81nuZ0DsfgJjPn16XzuHwWmLmiw/s1600/images.jpg" imageanchor="1" ><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjjpvlOdsskGQGfeGrhFojT35qI36EAQVlh7u34PBY2BT38Z2oiI0D1Fm8SlGqpy_-AKyN0obQPSW7PVaLYD1vKgKxGbe15yuVbcFkSVnj0Ds5A53ZP81nuZ0DsfgJjPn16XzuHwWmLmiw/s320/images.jpg" /></a>
<blockquote></blockquote>
Kitapta tek sevmediğim kısım denizkızlarıyla ilgili olan bölümlerdi. Denizkızları kitapta yer almasaydı daha çok severdim.
<blockquote></blockquote>
Kitapta Amazonlar dışında bir de Koperler hakkında bilgiler ediniyoruz. Amazonlar ve Koperler arasında bir düşmanlık sözkonusu. Bu mucadelede neler olacak merak konusu. Ve kitapta tarafımı son sayfalara doğru seçtim bende. Greg seninleyim kim tutar seni :D</b>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/18239586730423845779noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-628185524504238811.post-71520851319244553022016-06-12T06:36:00.002-07:002016-06-12T08:04:20.488-07:00Aynur Başkan-Spiritus- Kitap Yorumu<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<br /></div>
<i>
<a href="https://2.bp.blogspot.com/-CwnE4EsWDCw/V115jFBJ9kI/AAAAAAAAAQ4/D-vHPgST9CAO--bz1jiMvVLU1gUqmCFbwCKgB/s1600/image.jpeg" imageanchor="1" ><img border="0" src="https://2.bp.blogspot.com/-CwnE4EsWDCw/V115jFBJ9kI/AAAAAAAAAQ4/D-vHPgST9CAO--bz1jiMvVLU1gUqmCFbwCKgB/s320/image.jpeg" /></a><b>
<blockquote></blockquote>Yayın Tarihi: 2016-03-04
<blockquote></blockquote>
Sayfa Sayısı: 224
<blockquote></blockquote>
Cilt Tipi: Karton Kapak
<blockquote></blockquote>
Yayınevi:Portakal Kitap
<blockquote></blockquote></b>
Hani insanlar korkularını anlatırken, “Karabasan gibiydi,” derler. Hani bazen, “Hayatımın en korkunç günüydü,” diye tanımlarlar. Hani gözleri yuvalarından fırlarcasına bakıp karşılaştıkları manzaranın korkunçluğunu yüz ifadelerine de yansıtır ya da konuşamaz, anlatamaz, nutku tutulmuş gibi öylece kalakalırlar.
İşte bu; söz konusu korkuların ne kadar basit olduğunu anlatan, gerçek korkunun onlar olmadığını gösteren Selim’in hikâyesi...
Kimsenin göremediğini görüyor, çoğu insanın hayal bile edemeyeceği olaylara şahit oluyor. Her şeyin peşine düşecek kadar da cesur...
Ve başlatıyor kendisi için küçük ama dünyanın en büyük savaşını!
Gece dışarı çıkmak mı istiyorsun? “ÇIKMA!”
Takip edildiğin hissine mi kapıldın? “KAÇ!”
</i>
(TANITIM BÜLTENİ)
<blockquote></blockquote>
<b>"Ciğerlerim parçalanırcasına bağırdım,boğazım yırtılırcasına haykırdım. kalbimi söküp alıyormuşçasına yalvardım ama,"mırıldanıyordun" dediler."
<blockquote></blockquote>
Serinin ilk kitabı Spritus, ismi,kapağı ve arka kapak yazısıyla ilgi çekiyor.
<blockquote></blockquote>
Fantastik türde olan Kitap.2014 yılında geçen bir kovalamacayla başlıyor ve hemen sonrasında 2004 yılına, Selim'in anıları yolculuk yapıyoruz. Canavarlar Selim'in oyun arkadaşıyken bir süre sonra onların oyun arkadaşı olmadığını, insanlara zarar veren, korkunç yaratıklar olduğunu acı bir şekilde öğrenen Selim, henüz 12 yaşındaydı. Selim'in canavarların dünyasını ve olanları anlamaya çalışmasına bilgece sözleriyle yardımcı olan Mühendis karakteri kitaba ayrı bir soluk getirmiş. Selim'in öfkeli kişiliği,iç dünyası çok iyi yansıtılmış. Karakterin yaşadığı duyguları bende yaşamışım gibi hissettim. Kitapta az bahsedilen kısım komiser Cengiz ve ekibinin geçtiği yerler. Onlarda olaya ayrı bir heyecan katsa da olaylara daha fazla dahil olmalarını isterdim. Sanırım ikinci kitapta onları daha fazla göreceğiz. lk kitap olduğu için bir giriş kitabı olarak karakterlerin ön planda oluduğu, karakterlerin daha çok iç dünyasına tanık olduğumuz bir kitaptı.
<blockquote></blockquote>
Kitabın akıcılığı, konunun, kurgunun ve karakterlerin iyi yansıtılması kitabı çok kısa bir sürede okumanızı sağlıyor. Kitabın sonunda öğrendiklerimiz ikinci kitabın daha heyecanlı ve daha maceralı olacağının habercisi. Yazarın ilk kitabı olduğunu hatırlatalım ve ben keyif alarak okuduğum için yazarı tebrik ederim.
<blockquote></blockquote>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/18239586730423845779noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-628185524504238811.post-73528947674102018762015-12-10T05:32:00.001-08:002016-06-12T07:38:47.785-07:00Brandon Sanderson-Elantris-Kitap Yorumu<div class="sep<a href="><style="clear: both;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgl8uik6gEPEwVVHfrGI31RCprG86UNmy38fO5xEKwBIHdrMLWHTPRpLjWDP-P8MSPT5icr7cKaezYv_F71gLzWQJ-7E6Y0Q4F88wAXRatBfkwVODstFqWBPXl-1PxMrZAbv5Sfw27RWDQ/s640/blogger-image-949728795.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgl8uik6gEPEwVVHfrGI31RCprG86UNmy38fO5xEKwBIHdrMLWHTPRpLjWDP-P8MSPT5icr7cKaezYv_F71gLzWQJ-7E6Y0Q4F88wAXRatBfkwVODstFqWBPXl-1PxMrZAbv5Sfw27RWDQ/s640/blogger-image-949728795.jpg"></a><span style="font-family: 'Helvetica Neue Light', HelveticaNeue-Light, helvetica, arial, sans-serif;">ELANTRİS bir zamanlar güzeldi. Tanrıların şehri denirdi: güç, ışık ve büyünün şehri. Ziyaretçiler, taşların bile bir iç ışıkla parladığını ve şehrin muhteşem büyülü harikalarla dolu olduğunu söylerdi. Geceleri Elantris kocaman gümüş bir ateş gibi parlar ve çok uzaklardan bile görülebilirdi. Elantris ne kadar muhteşem olsa da, sakinleri daha da muhteşemdi. Saçları parlak beyaz, derileri neredeyse madeni bir gümüş; Elantrianlar şehrin kendisi gibi parlardı. Efsaneler, ölümsüz veya neredeyse ölümsüz olduklarını iddia eder. Vücutları hızla iyileşirdi; büyük güç, anlayış ve beceriklilik ile kutsanmışlardı. Ellerinin bir hareketiyle büyüler yaparlardı: tüm Opelon’dan insanlar Elantrian şifası, yiyeceği veya bilgisi için Elantris’i ziyaret ederlerdi. Elantrianlar tanrıydı.</span></div><div><br></div><div>Ve herhangi biri Elantrian olabilirdi.</div><div>Shaod denilirdi. Dönüşüm. Rastgele olurdu; çoğunlukla geceleri, hayatın yavaşladığı gizemli saatlerde. Shaod dilenci, zanaatkar, soylu veya asker demeden alırdı. Geldiğinde, şanslı kişinin eski hayatı sona erer ve yepyeni bir hayatı başlardı. Eski sıradan varoluşunu bırakarak Elantris’e taşınırdı. Elantris; mutluluk içinde yaşayıp, bilgece yöneteceği ve ebediyen tapınılacağı yer.</div><div><br></div><div>Ebediyet on yıl önce sona erdi. (Arka kapak yazısından)</div><div><br></div><div><div>Yazarın ilk romanı olmasına inanmak güç. Fantastik severlerin okumasını tavsiye ederim ama farklı ve özgün bir eser olduğunu belirteyim. Yazar, Politika,din,taht mücadelesi gibi konuları fantastik öğelerle güzel kurgulamış başarılı bir hikaye. Kitap 3 kısımdan oluşuyor. </div><div>Elantris'in Gölgesi</div><div>Elantris'in Çağrısı</div><div>Elantris'in ruhu</div><div>Ve Elantrisin büyüsüne kapılıp doyamayanlar için de Elantris'in Umudu diye bir ek bölüm var kitapta yer almıyor, linkte bu hikayeyi bulacaksınız. http://www.kayiprihtim.org/portal/projeler/elantrisin-umudu-brandon-sanderson/</div><div>Ayrıca elantriste yaratılan dunyayla ılgılı henuz cevrılmeyen the Emperor's Soul romanı var. <div class="separator" style="clear: both;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgU2ct0qB3wQcuaXm3dC6aIQ4TDBgDgeHaAUaWHQTpnMsGr7byfzV6utr9rlBrJCXcRp0tz09-_FHRpxNd_io2wwvamuNkOir9AB9R9qDoWMT1pPPRg6USXYgSlTZX4-paG8M52HwaNSjQ/s640/blogger-image-822193747.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgU2ct0qB3wQcuaXm3dC6aIQ4TDBgDgeHaAUaWHQTpnMsGr7byfzV6utr9rlBrJCXcRp0tz09-_FHRpxNd_io2wwvamuNkOir9AB9R9qDoWMT1pPPRg6USXYgSlTZX4-paG8M52HwaNSjQ/s640/blogger-image-822193747.jpg"></a>Karakterler:</div></div></div><div class="separator" style="clear: both;">Raoden: Arelon prensi dönüşüm geçirmiş nir elantrian. Kıvrak zekalı halk tarafından sevilen bir prens.</div><div class="separator" style="clear: both;">Sarene: Güçlü, zeki bir prenses. </div><div class="separator" style="clear: both;">Hrathen: Jaddeth'e hizmet eden esasında vicdanı olan bir adam</div><div class="separator" style="clear: both;">Dilaf: Sinsi rahip</div><div class="separator" style="clear: both;">Ashe: Prensesin Seon'u prensese ve ailesine sadık uçan büyülü bir yaratık diyebiliriz</div><div class="separator" style="clear: both;">Galladon: Oda hastalıga yakalananlardN elantrısten Raoden'ın arkadası fazla umutsuz </div><div class="separator" style="clear: both;">Kitapta çok güldüğüm bölüm :)) </div><div class="separator" style="clear: both;"><i>"Raoden ufak bir parça parlatılmış çelikle kendini inceledi. Gömleği sarı üzerine mavi çizgiliydi, pantalonu parlak kırmızı ve yeleği hastalıklı bir yeşil renkteydi. Sonuç olarak, şaşkın bir topik kuş çeşidine benziyordu. Tek tesellisi, kendisi ne kadar salak görünse de Galladon'un çok daha beter olmasıydı." </i></div><div class="separator" style="clear: both;"><i>"İri, koyu derili Dula, üstündeki pembe ve açık yeşil kıyafete kaderine boyun eğmiş bir ifadeyle bakıyordu"</i></div><div class="separator" style="clear: both;"><b><i>Akılçelen Yayınları</i></b></div><div class="separator" style="clear: both;"><b><i>Elantris, Brandon Sanderson</i></b></div><div class="separator" style="clear: both;"><b><i>510 sayfa</i></b></div><div class="separator" style="clear: both;"><br></div><div><br></div><a href="http://firtinaisigikitaplari.blogspot.com.tr/2015/12/elantris-brandon-sanderson.html"><a href="http://kitapyorumaları"><a href="http://kitapyorumları.blogspot.com.tr"><a href="http://kitapyorumları.blogspot.com.tr"><a href="http://firtinaisigikitaplari.blogspot.com.tr/search/label/okudum%20bitti"></a></a></a></a></a>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/18239586730423845779noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-628185524504238811.post-62879363497575572872015-10-31T15:59:00.001-07:002016-06-12T07:39:07.376-07:00Albert Camus-Yabancı-Kitap Yorumu<div class="separator" style="clear: both;"><div class="separator" style="clear: both;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiQr3CDwg0wZZvuS-7Oy8ctBFm2Ukupmk5gE6uW7lMqLGFkYNjafFawqUYXeDdg4LYSmaaU2rnvYdCoW2W3fjRrpZj8wZttdZ-FSBL9DhyvQtvJuGi799kxcCyNnfDp5s6M8sD2jPpcNDM/s640/blogger-image-584189353.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><b><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiQr3CDwg0wZZvuS-7Oy8ctBFm2Ukupmk5gE6uW7lMqLGFkYNjafFawqUYXeDdg4LYSmaaU2rnvYdCoW2W3fjRrpZj8wZttdZ-FSBL9DhyvQtvJuGi799kxcCyNnfDp5s6M8sD2jPpcNDM/s640/blogger-image-584189353.jpg"></b></a></div><div class="separator" style="clear: both;"><span style="-webkit-text-size-adjust: auto; background-color: rgba(255, 255, 255, 0);"><b>Spoiler içerebilir!</b></span></div><div class="separator" style="clear: both;"><span style="-webkit-text-size-adjust: auto; background-color: rgba(255, 255, 255, 0);"><b>Hani bir oturuşta okunan kitaplar vardır ya işte Nobel Edediyat Ödülü de almış yazar Albert Camus'un, Yabancı kitabı onlardan biri, şahane bir eser. 52.baskısı var elimde kitabın daha çok baskısı olacağı kesin. </b></span></div><div class="separator" style="clear: both;"><span style="-webkit-text-size-adjust: auto; background-color: rgba(255, 255, 255, 0);"><b>Kitap iki bölümden oluşuyor. Hikaye baş karakterimiz Meursault'ın yaşlılar yurdunda (bakımevi) kalan annesinin ölüm haberinin verildiği telgrafla başlıyor. Ve ilk sayfadan sarıyor sizi hikaye... </b></span></div><div class="separator" style="clear: both;"><span style="-webkit-text-size-adjust: auto; background-color: rgba(255, 255, 255, 0);"><b>Meursault karakteri biraz Franz Kafka'nın dönüşüm kitabını hatırlattı bana. Her iki romanda da kendini soyutlamış karakterler var. İki kitapta yabancılaşma dışlanma temalarını işlese de Gregor Samsa topluma boyun eğen bir karakterdi. Meursalt'ınsa topluma boyun eğen değil sıradışı ilginç bir karakteri var. Kendi doğrularıyla yaşayan, kendini sorgulamayan biri. Öyle ki Meursalt'ın yaşadıklarına hiç üzülmüyorsunuz. </b></span></div><div class="separator" style="clear: both;"><br></div><div class="separator" style="clear: both;"><span style="-webkit-text-size-adjust: auto; background-color: rgba(255, 255, 255, 0);"><b> Hikayeye dönecek olursak ikinci bölüm nedensizce öldürdüğü bir Arap'ın suçundan dolayı Meursault'ın tutuklanıp sorgulanmasıyla başlıyor. </b></span></div><div class="separator" style="clear: both;"><span style="-webkit-text-size-adjust: auto; background-color: rgba(255, 255, 255, 0);"><b>Sorgulanma sürecini ve Meursault'ın adam öldürme suçundan çok annesinin ölümünden sonraki davranışlarının yargılandığını görüyoruz. </b></span></div><div class="separator" style="clear: both;"><span style="-webkit-text-size-adjust: auto;"><b>Kitabın kısa ve öz oluşu hikayeyi canlı tutmuş.</b></span></div><div class="separator" style="clear: both;"><span style="-webkit-text-size-adjust: auto;"><b>Son olarak okuma listenizin en başına alın bu harika kitabı.</b></span></div><div class="separator" style="clear: both;"><span style="-webkit-text-size-adjust: auto;"><b><br></b></span></div><div class="separator" style="clear: both;"><b style="-webkit-text-size-adjust: auto; background-color: rgba(255, 255, 255, 0);">"İnsan madem ki ölecektir, bunun nasıl ve nerede olacağının önemi yoktur"</b></div><div class="separator" style="clear: both;"><span style="-webkit-text-size-adjust: auto;"><b><br></b></span></div><div class="separator" style="clear: both;"><span style="-webkit-text-size-adjust: auto;"><b><br></b></span></div><div class="separator" style="clear: both;"><div class="separator" style="clear: both;"><b>Can Yayınları</b></div><div class="separator" style="clear: both;"><b>Yabancı- Albert Camus</b></div><div class="separator" style="clear: both;"><b>111 sayfa</b></div><div class="separator" style="clear: both;"><b><br></b></div><div class="separator" style="clear: both;"><b><div class="separator" style="clear: both;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEivKuxP9iuP0gdVHgeACcj907G_DjcDuoHtQ5zz-v4S9_mFyuwSeelZU0aFkxq0lABRgVgTeOl6CEwl6iZ7oMR8dWXJ1aJhFbOGG86zyDQlmfbv3_MoiitdANNtZQG4nSrguOe0UjeAPyI/s640/blogger-image-288436939.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEivKuxP9iuP0gdVHgeACcj907G_DjcDuoHtQ5zz-v4S9_mFyuwSeelZU0aFkxq0lABRgVgTeOl6CEwl6iZ7oMR8dWXJ1aJhFbOGG86zyDQlmfbv3_MoiitdANNtZQG4nSrguOe0UjeAPyI/s640/blogger-image-288436939.jpg"></a></div><br></b></div><div class="separator" style="clear: both;"><b><div class="separator" style="clear: both;"><br></div><br></b></div><div class="separator" style="clear: both;"><b><br></b></div><div class="separator" style="clear: both;"><b><br></b></div></div></div>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/18239586730423845779noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-628185524504238811.post-21539276908603706542015-10-30T08:14:00.001-07:002016-06-12T07:39:57.030-07:00Ransom Riggs- Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları - Kitap Yorumu<div class="separator" style="clear: both;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhsdv7YuHw7esmli5VYX4dij-b5SkzTEHjAJwOgsmTgh_X82HCEY0WF9eEa0t5b2HmDOf_Va0pVSPe7qWwXf73IPt9CuajvVaTMQTb_SKo1ir59uEs9wiW8GHVwAhG0skev4jHn-pms94k/s640/blogger-image--1628113895.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhsdv7YuHw7esmli5VYX4dij-b5SkzTEHjAJwOgsmTgh_X82HCEY0WF9eEa0t5b2HmDOf_Va0pVSPe7qWwXf73IPt9CuajvVaTMQTb_SKo1ir59uEs9wiW8GHVwAhG0skev4jHn-pms94k/s640/blogger-image--1628113895.jpg"></a><span style="font-family: 'Helvetica Neue Light', HelveticaNeue-Light, helvetica, arial, sans-serif;">GİZEMLİ BİR ADA.</span></div><div>TERK EDİLMİŞ BİR YETİMHANE.</div><div>OLDUKÇA TUHAF FOTOĞRAFLARDAN OLUŞAN BİR KOLEKSiYON. </div><div>Kısaca konusu: On altı yaşındaki Jacob bir adaya yolculuk yapar. Jacob dedesinin gizemli hayatına adım atarak kendini tuhaf çocuklardan oluşan bir yetimhanede bulur ve olaylara dahil olur. <div class="separator" style="clear: both;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjcRiTOqbFC8jI7yj74Amcxh8s64yxmVIcBmLjzmiZoZYe5TbPjzfWUcWI9uj7aDbm9Fr3YsPg84wKc6E_aWItG8Bip10wWbMgxfexHd5Qcc_zqG0znUDxaQlwJVc3N8_SrFW1BMRI___w/s640/blogger-image-1891624332.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjcRiTOqbFC8jI7yj74Amcxh8s64yxmVIcBmLjzmiZoZYe5TbPjzfWUcWI9uj7aDbm9Fr3YsPg84wKc6E_aWItG8Bip10wWbMgxfexHd5Qcc_zqG0znUDxaQlwJVc3N8_SrFW1BMRI___w/s640/blogger-image-1891624332.jpg"></a><span style="font-family: 'Helvetica Neue Light', HelveticaNeue-Light, helvetica, arial, sans-serif;">Hikayenin resimlerle desteklenmesi, harika anlatımı ve kurgusuyla sıkılmadan okunan muhteşem bir serinin başlangıç kitabı. </span></div><div>Yazar kesinlikle çok başarılı resimleri kolelsiyonculardan toplayıp resimlerden bir seri yaratmış. </div><div>Kitapta kullanılan resimlerin gerçek oluşu belkide kitabı bu kadar güzel ve ilgi çekici yapıyor. Bazı fotoğraflarda rötuşlar varmış sadece. </div><div>Yazar hikayeyi anlatırken tarif ettiği kişilerin resimlerini birkaç sayfa sonra görecek olmanın heyecanını da yaşıyorsunuz. Serinin devamını sabırsızlıkla bekliyorum. Baskı konusunda İthaki çok iyi iş çıkarmış. Fantastik severler bu kitabı kaçırmasın. </div><div><br></div><div>İthaki Yayınları</div><div>Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları - Ransom Riggs </div><div>Ciltli Kitap/ 399 Sayfa </div></div><div><br></div>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/18239586730423845779noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-628185524504238811.post-43143827112707770142015-10-29T12:08:00.001-07:002016-06-12T06:04:23.437-07:00Pegasus Yayınlarından kitap kalesiKitaptan kale :) Pegasus Yayınları<br><div class="separator" style="clear: both;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiQQLOiltlIknPKK2O7WX9j3gc9o7-srka6lYOIDpxvhV5gDrc-hbpuvMryfuALRKN4QLoHnvnlZRj2f9N5rmSOnMZfqzvglVSOPV2rONz2JllwtKnebTOaD-pidUnC29-Wy9W5iORdJho/s640/blogger-image--994160413.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiQQLOiltlIknPKK2O7WX9j3gc9o7-srka6lYOIDpxvhV5gDrc-hbpuvMryfuALRKN4QLoHnvnlZRj2f9N5rmSOnMZfqzvglVSOPV2rONz2JllwtKnebTOaD-pidUnC29-Wy9W5iORdJho/s640/blogger-image--994160413.jpg"></a></div>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/18239586730423845779noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-628185524504238811.post-40105587297622493552015-10-28T16:31:00.001-07:002016-06-12T07:40:49.978-07:00Laura Gallego Garcia - İdhun Günlükleri 1 Direniş- Kitap Yorumu<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
I<a href="http://4.bp.blogspot.com/-44uEQ7hal30/VjFWgX9R1nI/AAAAAAAAADo/-QLUY6t1P1w/s1600/29%2B10%2B2015%2B-%2B1" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://4.bp.blogspot.com/-44uEQ7hal30/VjFWgX9R1nI/AAAAAAAAADo/-QLUY6t1P1w/s320/29%2B10%2B2015%2B-%2B1" width="320"></a></div>
<br>
<a name="more"></a><span style="text-decoration: -webkit-letterpress; -webkit-text-size-adjust: auto; background-color: rgba(255, 255, 255, 0);"><b>Az spoiler içerebilir !!! </b></span><div><span style="color: #454545; font-family: UICTFontTextStyleBody; font-size: 17px; text-decoration: -webkit-letterpress;">Kitabın kapagı ilgi cekici ve raflarda gordugunuzde al beni diyor. Baskısı kalıtelı cıltlı kıtabımız 527 sayfa. Öyle hemen bitmiyor ve devamı var. Konusu fantastik severlerin seveceği türden. </span><br>
<span style="color: #454545; font-family: UICTFontTextStyleBody; font-size: 17px; text-decoration: -webkit-letterpress;">Fakat biraz cocuksu tarafının oldugunu soylemelıyım. Belki bu karakterlerinin yaşlarıyla alakalı da olabilir. </span><br>
<span style="color: #454545; font-family: UICTFontTextStyleBody; font-size: 17px; text-decoration: -webkit-letterpress;">Gelelim okurken hoşuma gitmeyen durumlara.</span><br>
<span style="color: #454545; font-family: UICTFontTextStyleBody; font-size: 17px; text-decoration: -webkit-letterpress;">Jack karakterınden hiç hoşlamadım. ( fazla çocuksu çok öfkeli ve isyankar tabi bu öfkesinin bir kısmı ailesinin öldürülmesiyle alakalı olsada kitabın sonunda ortaya çıkan gerçekle de karakterinin bir parcası olduğumu anlıyoruz.) Kitapta bazı şeylerin tahmin edileblir olması da okuyucu olarak sevmediğim bir durum. </span><br>
<span style="color: #454545; font-family: UICTFontTextStyleBody; font-size: 17px; text-decoration: -webkit-letterpress;">Hoşuma gitmeyen diğer şey ise Alsan ismi. (Alsan isminden nefret ettim okurken.)(neyseki sonradan adını değiştırdı 😬) Karakterde sıkıntı yok ben ismini sevemedim. Karakterlere takıldıgımdan okurken 188'e kadar cok keyıf aldıgımı soyleyemeyecegım. Bu tamamen benımle ılgılı. Ama 180lerden sonra konu iyice sardı çok keyif aldım ve favori karakterim Kirtash . Kitapta büyücüler, kurt adamlar, tek boynuzlu atlar, ejderhalar, periler, kanatlı yılanlar ... Her şey var.</span><br><span style="color: #454545; font-family: UICTFontTextStyleBody; font-size: 17px; text-decoration: -webkit-letterpress;"> İyi ve kötülerin savaşının olduğu hikayede başta kötü olan Kirtash'ın kötü de olsa favori karakteriniz olacağına eminim. <div class="separator" style="clear: both;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgvqpyeoLEwvO_QoE2IN0vne1tMAsduyrhGWSimGr4f7hFoW9mMGTAxfgf7gNWecXKUDf2NmQtFPxRslqNeAorDgdatlSXezCUS2D7-5bi8KFstssvZjs7csPmiiAR4HmQM6RKuwbg79ic/s640/blogger-image-412796544.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgvqpyeoLEwvO_QoE2IN0vne1tMAsduyrhGWSimGr4f7hFoW9mMGTAxfgf7gNWecXKUDf2NmQtFPxRslqNeAorDgdatlSXezCUS2D7-5bi8KFstssvZjs7csPmiiAR4HmQM6RKuwbg79ic/s640/blogger-image-412796544.jpg"></a></div></span></div>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/18239586730423845779noreply@blogger.com0