10 Aralık 2015 Perşembe

Brandon Sanderson-Elantris-Kitap Yorumu

ELANTRİS bir zamanlar güzeldi. Tanrıların şehri denirdi: güç, ışık ve büyünün şehri. Ziyaretçiler, taşların bile bir iç ışıkla parladığını ve şehrin muhteşem büyülü harikalarla dolu olduğunu söylerdi. Geceleri Elantris kocaman gümüş bir ateş gibi parlar ve çok uzaklardan bile görülebilirdi. Elantris ne kadar muhteşem olsa da, sakinleri daha da muhteşemdi. Saçları parlak beyaz, derileri neredeyse madeni bir gümüş; Elantrianlar şehrin kendisi gibi parlardı. Efsaneler, ölümsüz veya neredeyse ölümsüz olduklarını iddia eder. Vücutları hızla iyileşirdi; büyük güç, anlayış ve beceriklilik ile kutsanmışlardı. Ellerinin bir hareketiyle büyüler yaparlardı: tüm Opelon’dan insanlar Elantrian şifası, yiyeceği veya bilgisi için Elantris’i ziyaret ederlerdi. Elantrianlar tanrıydı.

Ve herhangi biri Elantrian olabilirdi.
Shaod denilirdi. Dönüşüm. Rastgele olurdu; çoğunlukla geceleri, hayatın yavaşladığı gizemli saatlerde. Shaod dilenci, zanaatkar, soylu veya asker demeden alırdı. Geldiğinde, şanslı kişinin eski hayatı sona erer ve yepyeni bir hayatı başlardı. Eski sıradan varoluşunu bırakarak Elantris’e taşınırdı. Elantris; mutluluk içinde yaşayıp, bilgece yöneteceği ve ebediyen tapınılacağı yer.

Ebediyet on yıl önce sona erdi. (Arka kapak yazısından)

Yazarın ilk romanı olmasına inanmak güç. Fantastik severlerin okumasını tavsiye ederim ama farklı ve özgün bir eser olduğunu belirteyim. Yazar, Politika,din,taht mücadelesi gibi konuları fantastik öğelerle güzel kurgulamış başarılı bir hikaye. Kitap 3 kısımdan oluşuyor. 
Elantris'in Gölgesi
Elantris'in Çağrısı
Elantris'in ruhu
Ve Elantrisin büyüsüne kapılıp doyamayanlar için de Elantris'in Umudu diye bir ek bölüm var kitapta yer almıyor, linkte bu hikayeyi bulacaksınız. http://www.kayiprihtim.org/portal/projeler/elantrisin-umudu-brandon-sanderson/
Ayrıca elantriste yaratılan dunyayla ılgılı henuz cevrılmeyen the Emperor's Soul romanı var. 
Karakterler:
Raoden: Arelon prensi dönüşüm geçirmiş nir elantrian. Kıvrak zekalı halk tarafından sevilen bir prens.
Sarene: Güçlü, zeki bir prenses. 
Hrathen: Jaddeth'e hizmet eden esasında vicdanı olan bir adam
Dilaf: Sinsi rahip
Ashe: Prensesin Seon'u prensese ve ailesine sadık uçan büyülü bir yaratık diyebiliriz
Galladon: Oda hastalıga yakalananlardN elantrısten Raoden'ın arkadası fazla umutsuz 
Kitapta çok güldüğüm bölüm :)) 
"Raoden ufak bir parça parlatılmış çelikle kendini inceledi. Gömleği sarı üzerine mavi çizgiliydi, pantalonu parlak kırmızı ve yeleği hastalıklı bir yeşil renkteydi. Sonuç olarak, şaşkın bir topik kuş çeşidine benziyordu. Tek tesellisi, kendisi ne kadar salak görünse de Galladon'un çok daha beter olmasıydı." 
"İri, koyu derili Dula, üstündeki pembe ve açık yeşil kıyafete kaderine boyun eğmiş bir ifadeyle bakıyordu"
Akılçelen Yayınları
Elantris, Brandon Sanderson
510 sayfa


31 Ekim 2015 Cumartesi

Albert Camus-Yabancı-Kitap Yorumu

Spoiler içerebilir!
Hani bir oturuşta okunan kitaplar vardır ya işte Nobel Edediyat Ödülü de almış yazar Albert Camus'un, Yabancı kitabı onlardan biri, şahane bir eser. 52.baskısı var elimde kitabın daha çok baskısı olacağı kesin. 
Kitap iki bölümden oluşuyor. Hikaye baş karakterimiz Meursault'ın yaşlılar yurdunda (bakımevi) kalan annesinin ölüm haberinin verildiği telgrafla başlıyor. Ve ilk sayfadan sarıyor sizi hikaye... 
Meursault karakteri biraz Franz Kafka'nın dönüşüm kitabını hatırlattı bana. Her iki romanda da kendini soyutlamış karakterler var. İki kitapta yabancılaşma dışlanma temalarını işlese de Gregor Samsa topluma boyun eğen bir karakterdi. Meursalt'ınsa topluma boyun eğen değil sıradışı ilginç bir karakteri var. Kendi doğrularıyla yaşayan, kendini sorgulamayan biri. Öyle ki Meursalt'ın yaşadıklarına hiç üzülmüyorsunuz. 

 Hikayeye dönecek olursak ikinci bölüm nedensizce öldürdüğü bir Arap'ın suçundan dolayı Meursault'ın tutuklanıp sorgulanmasıyla başlıyor. 
Sorgulanma sürecini ve Meursault'ın adam öldürme suçundan çok annesinin ölümünden sonraki davranışlarının yargılandığını görüyoruz. 
Kitabın kısa ve öz oluşu hikayeyi canlı tutmuş.
Son olarak okuma listenizin en başına alın bu harika kitabı.

"İnsan madem ki ölecektir, bunun nasıl ve nerede olacağının önemi yoktur"


Can Yayınları
Yabancı- Albert Camus
111 sayfa






30 Ekim 2015 Cuma

Ransom Riggs- Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları - Kitap Yorumu

GİZEMLİ BİR ADA.
TERK EDİLMİŞ BİR YETİMHANE.
OLDUKÇA TUHAF FOTOĞRAFLARDAN OLUŞAN BİR KOLEKSiYON. 
Kısaca konusu: On altı yaşındaki Jacob bir adaya yolculuk yapar. Jacob dedesinin gizemli hayatına adım atarak kendini tuhaf çocuklardan oluşan bir yetimhanede bulur ve olaylara dahil olur. 
Hikayenin resimlerle desteklenmesi, harika anlatımı ve kurgusuyla sıkılmadan okunan muhteşem bir serinin başlangıç kitabı. 
Yazar kesinlikle çok başarılı resimleri kolelsiyonculardan toplayıp resimlerden bir seri yaratmış. 
Kitapta kullanılan resimlerin gerçek oluşu belkide kitabı bu kadar güzel ve ilgi çekici yapıyor. Bazı fotoğraflarda rötuşlar varmış sadece. 
Yazar hikayeyi anlatırken tarif ettiği kişilerin resimlerini birkaç sayfa sonra görecek olmanın heyecanını da yaşıyorsunuz. Serinin devamını sabırsızlıkla bekliyorum. Baskı konusunda İthaki çok iyi iş çıkarmış. Fantastik severler bu kitabı kaçırmasın. 

İthaki Yayınları
Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları - Ransom Riggs 
Ciltli Kitap/ 399 Sayfa 

28 Ekim 2015 Çarşamba

Laura Gallego Garcia - İdhun Günlükleri 1 Direniş- Kitap Yorumu

I

Az spoiler içerebilir !!! 
Kitabın kapagı ilgi cekici ve raflarda gordugunuzde al beni diyor. Baskısı kalıtelı cıltlı kıtabımız 527 sayfa. Öyle hemen bitmiyor ve devamı var. Konusu fantastik severlerin seveceği türden. 
Fakat biraz cocuksu tarafının  oldugunu soylemelıyım. Belki bu karakterlerinin yaşlarıyla alakalı da olabilir. 
Gelelim okurken hoşuma gitmeyen durumlara.
Jack karakterınden hiç hoşlamadım. ( fazla çocuksu çok öfkeli ve isyankar tabi bu öfkesinin bir kısmı ailesinin öldürülmesiyle alakalı olsada kitabın sonunda ortaya çıkan gerçekle de karakterinin bir parcası olduğumu anlıyoruz.) Kitapta bazı şeylerin tahmin edileblir olması da okuyucu olarak sevmediğim bir durum. 
Hoşuma gitmeyen diğer şey ise Alsan ismi. (Alsan isminden nefret ettim okurken.)(neyseki sonradan adını değiştırdı 😬)  Karakterde sıkıntı yok ben ismini sevemedim. Karakterlere takıldıgımdan okurken 188'e kadar cok keyıf aldıgımı soyleyemeyecegım. Bu tamamen benımle ılgılı. Ama 180lerden sonra konu iyice sardı çok keyif aldım ve favori karakterim Kirtash . Kitapta büyücüler, kurt adamlar, tek boynuzlu atlar, ejderhalar, periler, kanatlı yılanlar ... Her şey var.
 İyi ve kötülerin savaşının olduğu hikayede başta kötü olan Kirtash'ın kötü de olsa favori karakteriniz olacağına eminim.